Aşıya evet, Coronavirüs’e hayır

Geçte olsa aşılanmaya başladık yaşasın!

Bu hafta itibari ile 2 milyon. Mart başı ikinci dozlar tamamlanır.

Ama hedef kitle büyük.

Hız biraz daha artmalı.

KİMLER ÖNCELİKLİ
Aşıda önceliklendirme yapıldı;

Sağlıkçılar en önce, her gün çok sayıda Covid’li hasta ile karşılaşmaları,

önlemlere karşın hastalanma riskini artırıyor.

Çok sayıda sağlıkçımızı yitirmemiz çok acı,

Öncelikle sağlıkçılar aşılansın ve yaşasınlar ki yaşatabilsinler! 

Sonra sıra en savunmasız gruplar: Bağışık engeliler, bağışıklığı azalanlar

Huzurevleri ve bakımevlerindekiler, nineler, dedeler…

ATALARIMIZ RİSK ALTINDA
Batı ülkelerinde yapılan çalışmalarda COVID-19 ölümleriyle ilgili verilere göre; ölümler genellikle ileri yaşlarda. Neden sadece yaş (65 üstü ) değil elbet. Bahsi geçen yaş grubunda en çok görülen eşlikçi hastalıklar:

Hipertansiyon, Şekerli diyabet, akciğer hastalıkları ve şişmanlık hali.

Kısacası; aşılama öncelik sıralaması ölümlerin en çok görüldüğü gruplardan başlanması olumlu bir yaklaşım.

AŞININ TOPLUMSAL ETKİSİ NE ZAMAN?
Asıl soru: Yapılan aşılama sayısı hastalık seyrini nasıl etkileyecek?

Beklenti: Coronavirüs pozitif test ve “ Vaka” sayısında düşüş; buna bağlı hastaneye yatma ve ölüm sayılarında belirgin bir sayıda azalma.

Olası olumlu etki en erken Mart ayı tahminen.

Doğa için bahar yeniden canlanma dönemi.

İnsanlar için de öyle olacak.

Geleceğe dair umudumuz artırıyor.

Aşının güvenirliği ve etkinliği önemli her şeyden önce.

Güvenlik çalışmaları ilgili laboratuvar ve kurumlarda yapılıyor.

Etkinlik; Enfeksiyonu önleme değeri.

Aşıdan aşıya değişiyor.

Bütün aşılar göz önüne alındığında hepsinin etkinliği %50 üstünde. 

Arzulanan: Aşılanan nüfus ve aşılama hızı ne kadar yüksek,

pozitif “vaka” hızında o kadar düşme.

“Aşı seferberliği” yeterince hızlı olmalı. Aman yeni bir dalgaya yakalanmayalım!

Sonuçta; Aşılananların virüsü bulaştırma olasılığının daha düşük olması ve toplumda etkenin yayılma oranının azalması.

Hastane başvurularında azalma. Hastane kapasitesi, özellikle yoğun bakım talebi daha da karşılanabilir bir düzeye gelmesi. Sağlık sisteminin rahatlaması arzulanan durum.

Önemli saptama: Ne var ki son yayınlanan bilimsel raporlara göre virüsü taşıyan, yayan grup 20-50 yaş olarak bildirildi. Sosyal kısıtlaması olmayanlar. Bu gruptaki nüfus da en kısa zamanda ve hızlı bir şekilde aşı kapsamına alınmalı. Sonrasında “normalleşme” çok daha yakın olacak.

Aşının; aşılanmış kişiyi koruduğu gibi, virüsün toplumsal yayılmasını da azaltan/önleyen bir etkisi vardır.

Elbette üç temel uygulama: Maske, Mesafe ve Hijyen aşıdan sonra da devam.

Aşıya evet, virüse hayır!

Yazı aşağıdaki bağlantıda da yayımlanmıştır https://www.haberhurriyeti.com/makale/6359898/ramazan-inci/asiya-evet-coronaviruse-hayir