Covid-19 aşı takviyesi

Kanaat önderleri,
bilim insanları,
sağlık otoriteleri
aşı önerirken güvenmeyip
kime güveniyorlar aşı olmayanlar?
Gençliklerine ,
güçlülüklerine,
dirençlerine,
beslenmelerine mi?
Yoksa “Bana bişey olmaz!” deyip;
Dışarı çık,
kovide yakalan,
doğal bağışıklan
ve bilimi boşver
diyenlere mi inanıyorlar?
Oysa, aklın yolu bir:
Kovid, aşı ile önlenebilir bir hastalıktır.
KOVİD-19 AŞI TAKVİYESİ
Sağlık Bakanlığı bildiri yayınladı.
Herkes takviye 3. aşısını yaptırsın diye.
Hatta daha önceden
tam aşılı kabul edilen kişilere de.
Tam aşılı tanımı:
iki doz Biontech aşılı,
veya iki sinovax ve bir Biontech
veya Kovid geçirenlerde
ilave bir doz aşılama idi.
Daha sonraki takviye aşı
Altı ay sonrası için öngörülüyordu.
Bildiri ile durum değişti.
Tam aşılı olmak: 3. Doz takviye,
Takviye doz için 2. Dozdan sonra
Altı ay yerine 3. Aydan itibaren aşılama
Tavsiye edildi.
Peki neden?
Virüs mutasyona uğruyor.
En son Omikron ortalıkta.
Tam Delta’dan kurtulur gibi olduk,
Gel gör ki;
Hem çok hızlı,
kısa sürede yayılan,
bulaşan bir virüs.
Omikron,
Batı ülkelerini, Amerika, Avrupa’yı alarma geçirdi.
Yayılması,
aşının koruyuculuğundan kaçması,
hastalananların artması,
hastanelerin yükünün artması nedeni ile.
Oralarda da takviye doz uygulmasına geçildi.
Çünkü aşı ile Deltaya olan bağışıklık düzeyi
Omikrona karşı yarı yarıya azalmış bulundu.
Çare: Takviye doz kaçınılmaz!
KİMLER RİSKTE?
Yaş ve bağışıklık durumu bir yana bırakırsak
Herkes takviye almalı mı?
Her şeyden önce aşılamaya öncelik vermeli
Aşısız kimse kalmamalı.
Aşılanma oranını en yüksek düzeye taşımalıyız.
Kısacası aşılamada herkes il mavi olmalı.
İlk önce ilk aşılama önerilerinde olduğu gibi;
Bağışıklığı düşük,
düşkün ve
hastalıklar yönünden kırılgan bireyler aşılanmalı.
Çünkü; hastalandıklarında
hastaneye yatma riski en çok onlarda.
İkinci olarak kovid hastaları ile karşılaşma
Yani maruziyet durumu.
En çok hekimler ve
hekim dışı sağlık çalışanları riskte.
İlk aşılama döneminden uygulamaları
yol gösterici olacaktır.
Unutmamalı:
AH OMİKRON!
Omikron; Aşısızlara olduğu kadar,
Aşılanmışlar üzerinde de etkili.
Takviye aşı; Omikron dalgalanmasına
karşı bir müdalede aracıdır.
Aşılamada güven uyandırmak esastır.
Aşıların yan etkileri şeffaf şekilde bilgilendirilmeli,
Aşılama protokollerine uyulmalı.
Ayrıca aşılanan bireyler
aşı sonrası 2 hafta kadar izlenmeli!
Aşıdan kaynaklanabilecek yan etkiler
gözden kaçmamalı.
TAKVİYE YARIŞI
Mevsim kış,
Ortalıkta sadece Kovid yok.
Mevsimsel grip ve
başka solunum yolu hastalıkları
Kol geziyor.
Çocuklar hasta,
büyükler risk altında.
En azından Kovid takviye dozu
yüksek aşılama hızı ile
Omikron dalgasını kırmak mümkün!
Hedef: 2022 yılı.
Ocak, Şubat ve Mart ayları.
Muhtemel Kovid engellerini aşmak !
Başarabilir miyiz?
Neden olmasın!
HASTANE CEPHESİ
İlk dalgada toplum alarmdaydı.
Hastaneler kaleydi hastalananlar için.
Hekimler kahramandı,
Hemşireler melek,
Hekim dışı sağlık çalışanları
çok değerli idi.
Ya şimdi?
Sözler verildi!
Hakkınız ödenmez dediler.
Gördük ki;
“biraz kül, biraz duman!” misali.
Ve bomboş “güldüren aynalar”la
baş başa kaldılar.
Hekimler salgından yoruldu.
Ayrılanlar,
gidenler,
göçenler çoğaldı.
Bu bir beyin göçüdür unutmamalı.
Bu nedenle olsa gerek;
Bakanlık emekli olanları tekrar göreve davet etti.
Yinelenen her virüs dalgası
hastaneleri,
Hekimleri ve
sağlık sistemini daha da zayıflatıyor!
Daha da önemlisi bilime ve
otoritelere ve
hatta aşıya olan
güveni de zayıflatıyor.
KOVİD TSUNAMİ İSE,
AŞI PANZEHİRDİR
Kovid; gelgitler yaptı,
dalgalandı.
Omikron ise; endişe uyandırdı.
Alarm düzeyine yükseltildi önlemler.
Tsunuami öncesi hazırlıklar.
Aşı, kesinlikle Kovid-19 yayılması ile
mücadele etmek elimizdeki en iyi araç.
Aşılanma oranlarının düşük olduğu bölgeler;
aşılanmamışların çok olduğu yerlerde
ne yapmalı insan?
Önceki dönemdeki yaptığımız uygulamalar:
Yeniden bulaşmayı önlemek için;
sosyal mesafe,
maske takma ve
kapalı ortamlarda uygun havalandırma gibi
güvenlik uygulamalarına devam!
Henüz normal zamanlarda değiliz.