BASINDA HEKİMGÜÇBİRLİĞİ
Değerli meslektaşlarımız!
HEKİMGÜÇBİRLİĞİ‘nin İzmir Tabip Odası’ndaki KADIN DEVRİMİ hazırlığı basında da yankılandı.









Değerli meslektaşlarımız!
HEKİMGÜÇBİRLİĞİ‘nin İzmir Tabip Odası’ndaki KADIN DEVRİMİ hazırlığı basında da yankılandı.
“Hekimlerin hakkı ödenmez!”
Bir övgü ve yücelik söylemidir,
mecaz da olsa!
Ancak mecaz anlam gerçeğe dönüştü.
Ve hekimlerin hakkı ödenmedi.
Aralık ayına tam bir maaş iyileştirilmesi
gündeme geldi.
Sonra bazı gruplar karşı çıktı.
Bir şarkı sözünü anımsatsa
“Ellere var da,
bize yok mu?” gibisinden!
“ya hep,
ya hiç” yaklaşımı.
Kazandılar.
İyileştirme sümen altı edildi.
Hekimlerin hakkı yendi.
Son asgari ücret rakamları
açıklandıktan sonra görüldü ki;
Hekim olmanın,
uzun yıllar eğitim görmenin
ve hatta uzmanlaşmanın
kıymeti harbiyesi kalmadı.
Hekim emeğinin asgari ücret
ölçütüne göre maaşı eridi hekimlerin.
Yapılan iş yönünden;
beş dakika da bir hasta
muayenesi dayatması,
hekimlik uygulaması ölçütleri ile
açıklanamayacak bir akıl tutulması.
Ama gerçek bu.
Sosyal medyada bazı hekimlerin
“Sendikalaşmazsak işler değişmez” anlayışı
gündeme oturdu.
Bu tutuma yol açan nedenler de vardı üstelik.
Hekimler özerkliğini kaybetti.
Özerlik kaybı ile
yeni bir arayış başladı.
“Haydi birlik olalım!”
“Güç birliği kuralım!”
Nasıl?
Türk Tabipleri Birliği gibi
köklü bir örgüt varken
Niye sendikacılık hareketi?
Büyük sorun;
Birlik içinde teklik!
Tam uyumlu bir örgütlenme;
hele çok sayıda uzmanlık alanlarına
ayrılmış hekimlik alanında.
Mümkün olmasa da
asgari müşterek dediğimiz konular
söz konusu ise irade gösterilip
örgütlenme gerçekleştirilebilir.
ASGARİ MÜŞTEREK: HEKİM HAKLARI
En temel asgari müşterek: Hekim Hakları.
Hekimler haklarının peşine düşmeli ve
savunmalı, birlik olmalı!
Hele pandemi ile geçen iki yıl içinde;
Hayatın ne kadar anlamsız!
ve hekimlerin kahraman olduğu vurgulandı hep.
Ancak toplum nezdinde
bu durum farklı algılandı.
Hemen hemen herkeste aynı düşünce;
“Hayat çok kısa!”
hastalarda da,
Hekimlerde de aynı ruh hali.
Bunun anlamı; hiçbir şey iş geç değil,
İnsan sevdiklerine zaman ayırmalı,
onlarla vakit geçirmeli,
hayatın tadını çıkarmalı.
Nasıl mümkün olmadığını yaşadık.
Hekimlerin yükünün artırılması,
Yeterli iyileştirmelerin yapılmaması ile.
Bu durum, aynı zamanda
bireyselleşmeye giden yolu da açtı.
Bireyselcilik çıkar yol değil.
Meslek olarak hayatta kalmak ve
sürdürebilmek için mesleği.
haklarımızın takipçisi olmak için
birlik olmak elzem.
Sağlık sistemini yeniden düzenlemek için,
hekimlere düşük ücretle çalıştırma
dayatmalarına karşı,
sık aralıklarla bir hasta bakmaya karşı
– hem hekim, hem de hasta hakları açısından-
Şiddete dur demek için,
Malpraktise tutulmamak için,
Aşırı tazminat mağduru olmamak için;
Döner sermaye,
nöbet paraları,
Uzun ve ağır çalışma şartları-Nöbetler gibi-için.
Birlik olmak ve hak aramak esas.
Son dönemlerde kamudan özellere kaçış çok.
Gençlerin gözü ise yurt dışında.
Acaba bu kez birlik olabilecek miyiz?
Zorlukların üstesinden gelinebilecek mi?
Umudumuzu yitirmeyelim ama;
Hekimlerin çoğu:
mesleklerini sevdiklerine,
ve haliyle hasta muayenesi ile
ilgilenmeye odaklanmak
istediklerine inanıyor.
İlkeleri ilkelerimizdir!
Hedefleri hedeflerimizdir!
O’na bağlılığımız her geçen gün pekişiyor!
Yüce anısına saygıyla…
Yok sayılmış, vatanını yitirme noktasına savrulmuş Türk Milleti’nin ayağa kalkış, varlığı yolunda silkiniş günü olan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun!
Bu anlamlı günün bayram olması için kanlarını ve canlarını verenlerin yüce anısına saygıyla…
BU YAZI,
14 MART HAFTASI NEDENİYLE
KOVİD FEDAİSİ HEKİM MESLEKTAŞLARIMA VE
YAŞAMINI YİTİREN SAĞLIKÇILARIMIZIN ANISINA ADANMIŞTIR.
https://www.google.com/doodles/dr-wu-lien-tehs-142nd-birthday
10 Mart 2021, Çarşamba,
Google arama sayfasında bir Doodle.
Bir çizgi film videosu: Masa başında bir doktor ve maske Maskeleri dağıtan beyaz önlüklü sağlıkçılar.
Doktor: Çinli-Malezyalı epidemiyolog Dr.WuLien-teh Google tarafından 142. doğum yıldönümünde Doodle ile onurlandırıldı.
Neredeyse bir yüzyıl geçmiş aradan.
Yıl 1910.
Çin’de ölümcül akciğer veba salgını.
Veba, kurbanlarının neredeyse hepsini öldüren bir hastalık.
O zaman dünya birleşti mücadele için.
Yüzyıl önce salgın için mücadeleye girişen dünya,
bu gün geçmişten ders almamış gibi.
Bazı ülkeler Dünya Sağlık Örgütü’nü yok saydı.
Etkisizleştirdi.
“Çin virüsü” denilerek Kornavirüs ırklaştırıldı.
Gelişmiş ülkeler parayı bastırıp aşı stoku yaparken,
fakir ülkeler ise kendi kaderlerine terkedildi.
1911Salgınındaki tutum nerede,
Şimdiki Pandemi mücadelesi nerede.
Bu gün daha kutuplaşmış ve
bölünmüş bir dünya ile karşı karşıyayız ne üzücü.
Dr. Wu aynı zamanda veba savaşçısı idi.
Dr. Wu salgın kontrolünde Maske’yi tasarımladı.
Bu basit gibi görülen tasarım pek çok hayatı kurtardı.
Kovid 19 da önemini kaybetmedi hiç.
Bir yıl önce yetkililer Kovid mücadelesinde Maske önerdi.
Deneyimlediğimiz gibi;
14 Kural bilgileri her yere asıldı.
Medyadan yayınlandı.
Amaç; Maruziyet ve yayılmayı en aza indirmek,
Yüzeylerin ve ekipmanın sterilizasyonu,
sosyal mesafe kuralları,
karantina emirleri hızlıca uygulandı.
Yaşamlarını hiçe sayarak Corona’yı durdurmak,
Hayat kurtamak için salgınla ön cephede savaşanlar.
Koronavirüs tehdit ediyordu.
En ön hedef: Hekimler ve sağlıkçılar.
Hasta kişilerle yüz yüze gelenler.
Potansiyel olarak enfekte kişilerle doğrudan temas nasıl olacaktı.
Koronavirüs’le ön cephede savaşmak kolay değildi.
Pek çok hekim ve sağlıkçı yaşamını yitirdi,
Yaşamları kurtarmak, korumak uğruna!.
Toplum kaynaklı,
solunum yolu ile bulaşan mikroplara karşı önlem: Maske
Basit ve etkili kişisel koruyucu malzemelerden.
Tek katmanlı bile olsa Cerrahi Maske.
Hekimler,cerrahi maskeleri eskiden beri hastaları korumak için kullanır.
Bu kez doğrudan kişisel korunma amacı ile.
Dr. Wu ne yaptı?
Maskeyi ilk kez hava filtreli gazlı bez ve bez katmanları ekledi.
Havadaki mikrop yüklü küçük damlacıkları solumadan önce yakalayıp tutmak.
Ve maske böylece iki yönlü bir hastalık savunması aracına dönüştürdü.
Bu tasarım zamanlaN95 maskesine dönüştü.
Günümüzde solunum yolu ile bulaşan infeksiyonları önlemede
yaygın kullanılan kişisel koruyucu ekipman.
Güney Doğu Asya ülkelerinde ( Tayvan, Güney Kore, Vietnam ) maske kullanımı sık.
Maske takma davranışı Kovid 19 mücadele de başarı getirdi.
Bu yazı aşağıdaki bağlantıda da yayımlanmıştır.
https://www.haberhurriyeti.com/makale/6618872/ramazan-inci/saglikcilarimiza-saygiyla
Değerli meslektaşlarımız,
Türk Ordusu bir haftaya yakın süredir Fırat’ın doğusunda PYD-PKK terörüne karşı kanı ve canı pahasına mücadele etmektedir.
Türk Ordusu’nun ayrılıkçı teröre karşı mücadelesi bu kez de başta ABD olmak üzere, Avrupa ülkelerinin çoğunluğunca tepkiyle karşılanmıştır. Bu durum, terörün emperyalist bir proje olduğunun belgesi olarak tarihe geçmiştir.
Suriye’nin BOP projesi uyarınca parçalanması doğrultusunda uzaktaki pek çok ülkeyle birlikte davranan Türkiye’nin yaptığı yanlışların da bugüne gelinmesindeki payı tartışmasızdır. Bu süreçte, açılım adı altında sürdürülen yanlış politikalar sonucunda Suriye’de yaşanan insanlık dramı ülkemize yönelen göç dalgasına neden olurken; Güneydoğu bölgemizdeki pek çok kent ve ilçe bölücü terör örgütünce hendeklerle, tünellerle ve bombalı tuzaklarla donatılmıştır.
Başta ordumuz olmak üzere güvenlik güçlerimiz bu kirli oyunu sayısız şehit verse de bozmuş ve sonlandırmıştır.
Bu sürecin bir parçası olarak ordumuz daha önce de sınır ötesi harekâtlarla teröre karşı mücadele vermiştir.
Bugün Fırat’ın doğusuna yönelen Barış Pınarı Harekâtı bu kapsamdaki üçüncü adımdır.
Suriye’nin kuzeyinde oluşturulması için epeyce yol alınan terör koridorunun önüne geçilmemesi durumunda ülkemizden de toprak kopartılması kaçınılmaz olacaktı.
Ayrılıkçı teröre karşı Türk Ordusu’nca yürütülen bu süreci önemsiyor ve milletimizle birlikte destekliyoruz.
Bu noktada bölge ülkeleriyle işbirliğini Atatürk dönemi dış politikasının da önemli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu bağlamda, başta Suriye olmak üzere Irak, İran ve Suriye’yle işbirliğinin aralıksız sürdürülmesi önemlidir. Özellikle, toprakları haklı mücadelemize sahne olan Suriye ile bir an önce doğrudan ilişki kurulması ve bu mücadelenin Türkiye ve Suriye devletlerinin toprak bütünlüğünü önceleme kapsamında son derece önemlidir kanısındayız. Böyle bir adım her iki ülkenin başarı şansını artırırken; Mehmetçiğimizin de en az kayıpla bu süreci tamamlaması bakımdan kaçınılmazdır.
Bu haklı mücadelede elbette Mehmetçiğimizin ve ordumuzun yanındayız!
Bölgede ordumuzun ve askerimizin yanı başında olan başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarını da saygıyla selâmlıyoruz.
HEKİMGÜÇBİRLİĞİ
Değerli meslektaşlarımız,
Sağlıkta Şiddet bizlerin öznesi olduğu sağlık ortamının bir türlü çare bulunamayan önemli sorunu olmayı sürdürmektedir.
Oysa, hem hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının verimli ve yararlı olabilmesi hem de sunulan sağlık hizmetinin niteliğinin yükseltilmesi bakımından sağlıkta şiddete dur denilmesi ivedi bir gerekliliktir.
Toplumumuzun yakından izlediği kitle iletişim aracı olan televizyonlarda yayımlanabilecek Sağlıkta Şiddete karşı bir kamu spotunun, şiddetin önlenmesinin yanı sıra insanların bu konuda eğitilmesi ve caydırılması bakımından yararlı olacağı muhakkaktır!
Bu kapsamda meslektaşlarımız İzmir Milletvekili Dr Aytun ÇIRAY ve Balıkesir Milletvekili Dr Fikret ŞAHİN ile iletişime geçerek TBMM düzleminde bu öneriyi dile getirmeleri isteğimizi iletmiş bulunuyoruz.
Her iki meslektaşımızın da yakın ilgisi ve konuyla ilgili takipçi olma sözü vermiş olmaları olumlu bir gelişmedir.
CHP Balıkesir Milletvekili meslektaşımız Dr Fikret ŞAHİN TBMM’nin bugünkü oturumunda Sağlıkta Şiddet’e karşı KAMU SPOTU isteğimizi dile getirmiştir. (27. Yasama Yılı : 2 Tarih 12.02.2019, Birleşim : 51 HAM, Tutanak Sayfası : 29)
Bu amaçla bizlerin gerek CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) ve gerekse Sağlık Bakanlığı nezdinde girişimde bulunmasının önemli olduğu düşüncesindeyiz.
Hazırlamış olduğumuz dilekçe örneklerini bilginize sunarak kişisel başvurularınızın Kamu Spotu hazırlanarak yayımlanması doğrultusunda işe yarayacağı kanısındayız.
Saygılarımızla
HEKİMGÜÇBİRLİĞİ
CİMER’e gönderilmek üzere başvuru örneği :
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na sunulmak üzere
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) Başkanlığı’na ANKARA
İçinde bulunduğumuz günlerde televizyonlarda Kadına Yönelik Şiddet’e değinen son derece başarılı ve etkileyici bir Kamu Spotu’nun yayımlanmakta olduğuna tanıklık ediyoruz.
Televizyon gibi yaygın izlenen bir kitle iletişim aracının böylelikle yararlı bir hizmette bulunduğunu hoşnutlukla izliyoruz.
Sizin de bildiğiniz gibi sağlıkta şiddet de son derece yaygın bir olumsuzluk olarak her geçen gün yaşamımızda daha fazla yer almaktadır.
Başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanları bu nedenle kaygı ve korku içindedir.
Buna bağlı olarak verilen hizmetin niteliği de her geçen gün aşınmaktadır.
Saldırıya uğrama, hakaretle karşılaşma korkusu hekimler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarını etkilemektedir.
Bu konuya değinen, toplumu eğiten ve saldırıları caydırmayı amaçlayan bir kamu spotunun yayımlanması yararlı olacaktır inancındayım!
Durumu bilginize sunar, gereğinin yapılmasını dilerim.
Saygılarımla
Dr………
T.C. Sağlık Bakanı’na gönderilmek üzere mektup örneği :
Sayın Dr Fahrettin KOCA
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı ANKARA
Sayın Bakan,
Sağlık ortamında başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelen her türden şiddet alınan önlem ve yasal düzenlemelere karşın tırmanışını sürdürmektedir.
Sizin de yakından izlediğiniz gibi bu durum hekimler ve sağlık çalışanları üzerinde kaygı ve korku kaynağıdır.
Bu önemli sorun çalışma verimliliğinin yanı sıra verilen hizmetin niteliğini de düşüren bir durumdur.
Bu önemli soruna dikkat çeken, toplumu eğiten ve saldırganlık potansiyeli taşıyanları caydıracak bir kamu spotunun hazırlanarak kitle iletişim araçlarında gösterime sokulması yararlı olacaktır inancındayım.
Önerimi bilginize sunar, gereğinin yapılmasını dilerim.
Saygılarımla
Dr………
T.C. Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi , Üniversiteler Mah. Dumlupınar bulvarı 6001. Cad. No:9 Çankaya/Ankara 06800
Sayın meslektaşımız, Yılbaşını izleyen günlerdeki duyurumuzla Emekli Sandığı emeklisi hekimlerin aylıklarında yapılan iyileştirmeye ilişkin aksaklıklardan söz etmiştik.
EMEKLI_AYLIK_ARTISINDAN_YARARLANACAK_MESLEKTASLARIMIZIN_DIKKATINE!
Yukarıdaki bağlantıdan okuyabileceğiniz yazının ekinde başvuru dilekçesi ve dilekçenin gönderileceği adresi de paylaşmıştık. HEKİMGÜÇBİRLİĞİ Hukuk Bürosu’nun (Büro Sorumlusu Av Abdullah Hızal) yol göstericiliğinde yaptığımız girişimler sonuç vermektedir.
SGDP ödemesi kapsamında mesleki faaliyeti olmadığı halde ek ödemeden yararlanamayan meslektaşlarımızın ek ödemeleri hesaplarına yatırılmaya başlanmıştır. Bu arada fark ettiğimiz bir başka aksaklıkla da ilgili bilgilendirmede bulunmayı yararlı görüyoruz.
Emekli hekim aylığı iyileştirmesi hesaplarına yatırılmış olan bazı meslektaşlarımıza uzman hekim olmalarına karşın eksik ödeme yapıldığı bilgisi alınmıştır.
Bu durumdaki meslektaşlarımızın da yukarıdaki bağlantının ekinde yer alan dilekçeyi ıslak imzalı olarak belirtilen adrese göndermeleri ve uzman hekim olduklarına ilişkin uzmanlı belgesi fotokopisini eklemeleri durumunda aksaklık giderilebilecektir. Gereğini yapmış olmasına karşın sorunu giderilemeyen meslektaşlarımızın başvurması durumunda yardımcı olunacaktır.
Saygılarımızla
HEKİMGÜÇBİRLİĞİ
İletişim için : info@hekimgucbirligi.org
532 233 42 35
24 Ocak!
Korkaklara yaraşır şekilde bombayla, pusuyla aramızdan alınan iki “Can”!
İyi ki yaşadılar!
Yokluklarında bile ışık saçmayı sürdürüyorlar!
Değerli meslektaşımız,
Emekli Sandığı’ndan emekli hekimlerin aylığında yapılan iyileştirme 2019 yılı Ocak ayından başlayarak yürürlüğe girmiştir. Uygulama başlar başlamaz kendisini gösteren aksaklıklarla ilgili olarak sizleri bilgilendirme ve rehberlik etme görevimizi olabildiğince yerine getirme çabası içinde olduk.
Emekli aylığı iyileştirmesi olumlu bir uygulama olmakla birlikte bundan yararlanmanın belirli koşullara bağlanmış olması hak, adalet ve eşitlik ilkesine uymamaktadır. Buna bağlı olarak, hem daha fazla iyileştirme elde etme hem de olumsuzlukların giderilmesi kapsamında mücadelenin sürdürülmesi gerekmektedir.
Bu iyileştirme yalnızca emekli sandığı emeklileri için söz konusudur. Dolayısı ile BağKur ve SSK emeklisi meslektaşlar bundan yararlanamamaktadır. Diğer yandan, emekli sandığı emeklilerinin yararlanımının SGDP (Sosyal Güvenlik Destekleme Primi) ödememe koşuluna bağlanmış olması da önde gelen sorun ve mağduriyet kaynağıdır.
Öncelikle bu grupta yer alan meslektaşlarımızın mağduriyetlerini giderme doğrultusunda adım atılması kararı alınmıştır.
İlerleyen günlerde zamdan yararlanamayan BağKur ve SSK emeklisi meslektaşlar için de yapılabilecekler değerlendirilecektir.
Hukuk danışmanlarımızla (Av Abdullah HIZAL-Av Mehmet ÖGET) yapılan görüşmeler sonucu gerekli hazırlıkların tamamlanmasından hemen sonra konunun yargıya taşınması kararlaştırılmıştır. Bu amaçla bir meslektaşımız adına örnek dava açılması ve o davadan alınacak sonuca göre tüm meslektaşların bundan yararlanması söz konusu olabilecektir.
Örnek davanın açılmak üzere olduğunu bilginize sunarız. Alınacak sonuç ve gelişmelerle ilgili bilgilendirmelerimiz sürecektir.
Saygılarımızla…
HEKİMGÜÇBİRLİĞİ
Son Yorumlar