Kurtuluş günü: 9 Eylül

Hiç belkahve’de durup, Ege’nin mavi sularına,

İzmir’in Kordon boyuna baktınız mı?

Belkahve’de büyükçe bir Atatürk Anıtı!

99 yıl önceki cesareti yansıtacak şekilde heybetli ve görkemli.

Atam kolunu uzatmış!

“ Ordular hedefiniz Ak denizdir,ileri !”

Aynı heyecanla!

Ne mutlu ki cesaret, azim ve

güvenle kurtuluşumuzu gerçekleştirmişler.

Bu güzel yurdu bizlere armağan etmişlerdir.

Atatürk ve silah arkadaşlarının aziz hatıralar önünde saygıyla eğilirim.

KORONAYA KARŞI KURTULUŞ SAVAŞI ZAMANI

ÇOCUKLAR HEP NEŞELİ,OKULLAR HEP AÇIK OLSUN!

Nihayet bir yıldan uzun süre sonra

Okul zili çaldı.

Okul yolları şenlendi,

Okul bahçeleri çocuk sesleri ile neşeli.

Okula yeni başlayan minikler,

Analar,babalar,nineler ve dedeler elele

Ne güzel.

Okulunu ara vermiş ikiler,üçler,beşler…

Biraz çekimser, biraz kaygılı

Analar babalar da öyle!

Ah kovid, neredeyse iki yılımızı yedin.

Artık bu oyuna gelmeyeceğiz!

Aramıza mesafe koyacağız ve

Sonunda seni uzaklaştıracağız.

Mümkün!

Çünkü geleceğimizi riske atmak istemiyoruz.

AŞIDAN KORKMA,KOVİDDEN KORK!

Ne yapılmalı?

İnsan faktörü olarak;

Öğrenciler,

yani bizler,

ailelerimiz,

öğretmenlerimiz,

okul çalışanlarımız,

hizmet sektörü çalışanlarımız!

İşimiz kolay görünüyor.

Virüs savar tedbirler:

Maske, mesafe ve elbette temizlik.

Hem kişisel hem de toplumsal virüs engeli için.

Şimdi elimizde çok daha güçlü bir koruyucumuz var!

Elbette aşı.

KORONAVİRÜS OYUNA GELMEZ!

Aşı tereddütü yaşayanlar ile

aşı karşıtı olanlar bu mücadelede bir engel!

Ancak şunu bilmeliyiz ki;

Aşıya tereddütle yaklaşmak,

Kovide davetiye çıkarmaktır gerçekte.

Aşı karşıtlarına gelince;

Yetkililer artık kamusal alanlarda

sınırlamalar getirmeye başladı!

Haftalık PCR kontrolları,

Ulaşım araçlarında aşı kartı uygulaması,

Hayat, aşısızlar için şimdi çok zor.

Bir yandan Koronavirüs etkisi,

Diğer yönden kamuoyu ve kurallar baskısı.

Tedbirsiz Koronavirüse meydan okumak,

Bir cesaret işi!

Bu cesur yüreklilik, yaralı yüreğe dönüşebilir.

Aman dikkat!

Tedbir elbette.

Ancak aşıyı da ihmal etme,

Hayatınla kumar oynama!

Hastalığının etkileri ve sonuçları,

Aşının bildirilen olumsuzlukları ve

yan etkilerinden daha katlanılamazdır!

Hastalananlar da bedel;

hayatla yaşam mücadelesine dönebiliyor,

yoğun bakımlarda!

Maksat korkutmak değil elbette ama,

bu bir bilimsel gerçek!

Şimdiye kadar yaşadıklarımızdan

yeterince bir şeyler öğrenmedik mi?

Kaç eve ateş düştü,

kaç sevdiğimizi kaybettik!

MAVİ BAYRAKLI OKULLAR GÜVENLİ

Veliler çocuklarını okullara göndermede tereddüt yaşıyorlar.

Aşı olmamış öğretmen ve çalışanlar

Kalabalık sınıflar,

Ve aşağıda önerilen kuralların bütün sağlanamaması!

Kaygı ve korku nedeni.

Nasıl sahillerimizde mavi bayrak sallandırıyorsak güvenli deniz diye,

Okullarımıza da mavi bayrak yakışır doğrusu güvenli okul işareti.

Neden olmasın.

Önerilebilecek mavi bayrak kriterlerinden bazıları:

1) SOLUNUM YOLU: Havada asılı damlacık şeklinde uzun süre kalabilen ve mekanik etki ile uzun mesafeler yayılım gösteren virüsün hava ( solunum ) yolu ile bulaştığını,

2) SOLUNUM YOLU: İster hasta , ister taşıyıcı durumda olanlardan hapşırma, öksürme ve yüksek sesle konuşma sırasında çevreye yayılan virüs damlacık püskürtüsü bulaştırıcılıkta önemli olduğunu,

3) YÜZEY TEMAS:Yüzey temasları ile ( elden ele,el-yüzey ) ,

4) TEMAS: Hatta virüsün dışkıda bulunduğu saptandı.

Özellikle Türk tipi tuvaletlerde taharetlenme sonrası dışkı-el teması ile,

yeterli ve etkili temizlik yapılmazsa bulaşma ihtimali söz konusudur.

Şayet klozet şeklinde tuvaletler söz konusu ise; saçılmayı önlemek için sifonu çekmeden önce klozet kapağının kapalı olması önemli bir tedbir.

Muslukların her daim çalışır durumda olması ve bozulanların hemen tamir edilmesi önemli.

Mümkünse musluklar sensörlü şekle dönüştürülmeli ve bu şekilde temas engellenmiş olur.

VİRÜS SAVAR OLMAK YA DA YAYAR OLMAK!

1) HAVALANDIRMA : Sınıflar ve toplu etkinlik alanlarını dış ortam havası ile havalandır. Kapıyı, pencereyi aç. Oksijen seviyesini için hava kalitesini ölçen aletler konulmalı. Hele soğuk ve kış döneminde.

2) İKLİMLENDİRME: Klimaların dış ortam havası karışımı olacak şekilde düzenlenmesi ve çalıştırılması başka bir çözüm yolu.

Aletlerin kullanımı için ilgililere kullanma eğitimi verilmesi gerekir.

3) HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMÜ: Hava kalite ölçüm cihazları öğrenciler okulda iken daima çalıştırılmalı ve kontrol edilmeli.

Mümkün olduğunca kapı ve pencereler açılıp havalandırma da yapılmalı.

4) DAİMİ HAVALANDIRMA: İklimlendirme sistemleri öğrenciler okula gelmeden iki saat öncesinden çalıştırılmaya başlamalı, okul paydos olduktan sonra iki saat daha sistem açık kalmalı. Mümkünse düşük devirde sistem kapatılmasa en iyisi.

Özellikle tuvaletlerde havalandırma pencerelerinin sürekli açık kalması sağlanmalıdır.

ŞİMDİ AŞI ZAMANI!

Okulların sürekliliği ve top yekün güvenliği için

sağlık yetkilileri bir uygulamayı daha hayata geçirdiler.

12 yaş üstü çocuklara ailelerinin rızası ile aşı.

Bu konu önemli.

Büyüklerin aşılanması ile virüs dirençle karşılaştı.

Virüs yayılmak ve döngüsünü sürdürmek aşısızlar da yayılmaya başladı.

Çocuklarımız risk altında.

Bu kısır döngüyü kırmak mümkün.

Ancak hem toplumsal hareketliliğin artması,

hem de okulların açılması

çocukluk çağı solunum yolu hastalıklarında artışları beraberinde getirdi.

https://www.haberhurriyeti.com/makale/7764806/ramazan-inci/kurtulus-gunu-9-eylul