Koronavirüs tsunamisi

Dünya saldırganlaşan virüsün pençesinde

Koronavirüs tsunamisi sürüyor.

Sanki “KOVİDLAND”.

Disneyland’a metaforik atıfla.

Eğlenceye paydos.

Şimdi korku, endişe, hüzün ve yas zamanı.

Ölen ölene!

Hastalanan hastalanana!

Her yer kıpkırmızı.

Hastalık hız kesmiyor….

Mutantı,varyantı ile,

Ölümler sayı değil.

Değerlerimiz.

Üstelik önlenebilir bir hastalıktan.

Sağlık politikaları iflas!

Dünyanın en güçlü ülkeleri teslim.

İşe yarayan en basit önlemler:

Maske, mesafe ve temizlik.

AŞIDA FIRSAT YA DA FIRSATÇILIK

Umudumuz aşı idi.

2021 yılı aşı yılı oldu.

Aşıda sorunlar çok;

başta güvenlik ve etkinlik.

Bilim bunların üstesinden geldi.

Aşılar şimdi daha etkin ve güvenli.

Sorunlar bunlarla sınırlı değil.

Aşı üretimi, dağıtımı, adil paylaşımı ve erişimi.

Ancak; “aşı icad edildi, mertlik bozuldu”.

Varsıl ülkeler aşı stoklarını bloke etti.

Yoksul ülkeler beklemede.

Aşı, şirketlere ve varsıl ülkelere fırsat yaratırken,

Yoksul ülkelerde hayal kırıklığı yarattı.

Virüse teslim oldular.

AŞI TİCARETİ

Dünyada tartışma konusu: Aşı Piyasası.

Kim pazardan en büyük payı alacak?

Moderna, Novavax , Pfizer, Johnson & Johnson ve Astra Zeneca…

Aşı üreticilerine değer biçilemiyor.

Pazar payları 100 milyar dolar tahminen.

Alıcıları üstelik devletler.

Aşı hisselerine yatırım yapanlar.

Çok kazanç elde ettiler.

Bu durum çeşitli tartışmaları başlattı şimdiden.

1) Salgın hastalık üzerinden aşı ticareti ne kadar etik.

2) Aşı üretimi devletleştirilemez / millileştirilemez mi?

3) İnsanlık için önemli olan aşıda patent tartışması.

MİLLİ AŞI, MİLLİ ÜRETİM

Türkiye için ise;

Milli aşı harekatının ne kadar önemli oluğunu anladık.

Geçmişte Refik Saydam Hıfzıssıhha deneyimimiz vardı.

Şimdi yeniden “Milli Aşı Kurumu” oluşturma zamanı.

Türkiye bunu gerçekleştirebilir.

Milli aşı, milli üretim.

Çözüm bu.