DOKTORSA KOY SEPETE

Ortalık yerde çokça dolaştığı ve paylaşıldığı için adlarını anmakta sakınca yok. Duyurusu yapılan pazarlama MİGROS ve Anadolu Sağlık Merkezi ortak yapımı.

Migros müşterilerine sağlık hizmeti pazarlıyor.

Yıllar önce bir reklamda belleğime çivilenen sözdü :

“……… ‘sa koy sepete!”

Görseldeki pazarlama hekim kamuoyunun tepkisine yol açtı doğallıkla.

Hekimler dışındaki kesimlere ne çağrıştırdı bilmek zor ama bu reklamı bir fırsat olarak görenlerin çıkmış olması kimseleri şaşırtmaz.

Tepkiler üzerine yapılan açıklama da bir o kadar sorunlu!

“Bir pazarlama hatası” olarak tanımlanmış durum. Pazarlamaya evet ama hatasız olmak koşuluyla demeye getirmiş açıklamayı yapanlar. Elbette konumuz bu değil.

Günümüzde Türkiye’de sağlığın bir pazarlama konusu olduğunun artık kabullenilmiş olduğu anlaşılıyor.

Bu alanda vicdan ve insafın çoktan tükendiği bilinmeyen bir gerçek değildi.

Yazıya konu olan örnek aracılığıyla bundan böyle ahlâk ve etik sınırlarının da zorlanacağı şimdiden öngörülebilir.

Şu anda bir kamuoyu araştırması yapılsa siyasi iktidarın sağlık üzerinden azımsanmayacak kazanımlar sağladığı kolaylıkla ortaya çıkartılabilir.

MİGROS-Anadolu Sağlık Merkezi ortaklığında sahnelenen pazarlama kazası iktidara paha biçilmez getiri sağlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın olağan ürünüdür. Bu süreçte sağlık, toplumcu bir eylem olmaktan çıkartılarak pazarın kurallarına uyarlanmıştır. Daha da kötüsü bu dehşet verici olgunun olağan bir durummuş gibi algılanması sağlanarak bir başka başarının daha altına imza atılmıştır.

Vahşi piyasa koşullarına ilişkin can acıtıcı sayısız örnek gündelik yaşamımızda hemen her gün karşımıza çıkmaktadır. Bu acımasız koşulları yaratanların sağlık gibi insancıl olması gereken bir alanda sınır tanımaları beklenmemelidir. Vahşi piyasa anlayışı nerede kazanç varsa orada gerekeni yapmaktan çekinmez.

Gereğinde hastayı sağmal inek yerine koyabilen sınır tanımazlığın yeri geldiğinde doktoru da market sepetine koymasına bu nedenle şaşırılmaz.

Durum bu kadar açıkken, bu çarpıklıkla nasıl baş edilecek?

Kamuoyunun sağlık tüketicisi olmaya iyiden iyiye alıştırıldığı günümüzde iş yine hekimlere düşecek gibi görünüyor.

Buradaki sorun ise örgüt ve önderlik eksikliği olarak kendisini gösterecektir. Hekim meslek kuruluşunun ayrılıkçı terör örgütüyle içli dışlı olmakta sakınca görmediği ortamda saygın ve sürükleyici önderlik eksikliği her zamankinden daha çok duyumsanacaktır.